KORUYUCU RUH SAĞLIĞI PROJESİ
Biz Kimiz?
Açık Kapı Sosyal Sorumluluk Derneği olarak, Bahçelievler Sosyal Hizmetler Çocuk Esirgeme Kurumu (SHÇEK) 0-12 yaş Şeyh Zayed Çocuk Yuvası’nda, Mayıs 2007’den beri ‘Koruyucu Ruh Sağlığı Projesi (KRSP)’ni yürütmekteyiz. Projemizin ana amacı, korunmaya muhtaç çocukların bakımı ile ilgili çalışmalara ruhsal alanın da dahil edilmesini sağlamaktır. KRSP’nin, korunmaya muhtaç çocuklarla ilgili ruh sağlığı çalışmaları alanında model alınması ve Türkiye’deki tüm SHÇEK kuruluşlarına yayılması hedeflenmektedir.
Şu anda projemiz kapsamında, bir Çocuk ve Ergen Ruh Sağlığı & Hastalıkları uzmanı doktor ile beşi Uzman Klinik Psikolog olan yedi psikolog çalışmaktadır.
Çalışma prensibimiz ve Hizmetlerimiz
Kurum odaklı değil, ‘çocuk’ odaklı çalışma prensibi ile hareket ediyoruz. Bu doğrultuda, çocukların ruhsal gelişimini uzmanlık gerektiren çeşitli uygulamalarla takip ediyoruz, ruhsal sıkıntıları dönüştürmeye ve ruh sağlığını korumaya çalışıyoruz. Tüm çalışmalarımızda, ekip olmanın gücünden besleniyoruz.
Proje kapsamındaki hizmetlerimiz
-
Çocuklara yönelik grup gözlemleri, grup ve bireysel terapiler, çeşitli testlerle ruhsal ve bilişsel değerlendirme ve gelişim takibi, gerektiğinde psikiyatrik değerlendirme ve takip, kriz durumlarına müdahale;
-
Ekibe yönelik grup süpervizyonu;
-
Personele yönelik bireysel görüşmeler, çeşitli testlerle psikolojik değerlendirme;
-
İşe alım sürecinde mülakat ve çeşitli testlerle psikolojik değerlendirme;
-
Ailelerle görüşmeler ve ev ziyaretleri
-
Kreş ve okul ziyaretleri
-
Kuruluşta akademik eğitim çalışmaları
Nasıl Çalışıyoruz?
Projemizin yürütücüsü olan, Çocuk ve Ergen Ruh Sağlığı & Hastalıkları uzmanı Dr. Onur Saltuk Dönmez tarafından klinik çalışmalar ve diğer tüm uygulamalara yönelik ekip süpervizyonu verilmektedir. Ayrıca, süpervizyon toplantıları ve projeyle ilgili diğer çalışmaların yürütülmesinde proje koordinatörü olarak bir uzman klinik psikolog görev yapmaktadır. Şu anda projemiz kapsamında, çocuk ve ailelerle bire bir temas ederek kurumdaki çalışmaları yürüten dördü uzman klinik psikolog olan altı psikolog bulunmaktadır. Süpervizyon toplantılarına, Açık Kapı çalışanlarının yanı sıra Kuruluş Müdürü, Müdür Yardımcısı, Sosyal Hizmet Uzmanları, Çocuk Gelişimciler ve Öğretmenler de katılmaktadır. Koruyucu Ruh Sağlığı ekibiyle yapılan haftalık süpervizyon toplantılarının içeriğini; genel olarak kuruluşta yaşanan sıkıntıların dile getirilmesi, ileriye yönelik çalışmaların, bireysel psikoterapi ve grup terapilerinin planlanması, olgu sunumları ile halihazırda süren psikoterapi süreçlerinin paylaşılması ve ekip olarak tartışılması oluşturmaktadır.
Her çocuk için Ruh Sağlığı Dosyası oluşturularak, süpervizyon toplantılarında paylaşılanlar da dahil olmak üzere, yapılan tüm çalışmalar bütünlüklü bir şekilde kayıt altına alınmakta ve bu sayede çocuğun geçmişine ait bir öykü oluşturulmaktadır. Çeşitli psikolojik testler uygulanmakta, kuruluş içindeki bakıcı anne ve öğretmenlerle görüşülmekte, çocukların ruhsal gelişimi etraflıca değerlendirilmektedir. Psikiyatrik değerlendirme ve tedavi ihtiyacı olan çocuklar belirlenerek, hastanelerin Çocuk Psikiyatrisi polikliniklerinde değerlendirme ve tedavi planının yapılması sağlanmaktadır ve tüm bu psikiyatrik çalışmalar projemiz uzman hekimi tarafından takip edilmektedir.
0-12 yaş aralığına odaklanmış olan projemiz kapsamında, her yaş grubu ilgili psikologlarımız tarafından takip edilmektedir. 0-2 yaş/Bebek Evi çalışmalarında; gözlemler, anne-bebek ilişkisini düzenleme ve güçlendirme, bakıcı annelerin yaşadığı zorluklarda onlara gerek profesyonel gerekse ruhsal destek sunma aracılığıyla, kuruluşta bakılan çocuklara yaşamın ilk günlerinden itibaren Koruyucu Ruh Sağlığı hizmeti verilmektedir. 3-6 yaş ve 7-12 yaş grupları da aynı şekilde grup sorumlusu psikolog tarafından takip edilmekte, grup gözlemleri, kuruluş içindeki bakıcı anneler, öğretmenler ve kuruluş dışındaki profesyoneller/kurumlarla görüşmeler yapılarak, kreş ve okullara gidilerek öğretmen ve ruh sağlığı personeliyle işbirliği kurulmaktadır. Böylece, kapsamlı bir ruh sağlığı çalışması yapılması sağlanmaktadır.
Çocuklara bakım veren, onlarla temas eden ve koruyucu ruh sağlığı anlamında önemli bir rol üstlenen bakıcı anneler ve diğer tüm personel projemiz kapsamında psikologlarımız tarafından ruhsal değerlendirmeden geçirilmiştir. Bu doğrultuda, tüm bakıcı anne ve personele çeşitli testler uygulanmış, gerek görülenlerle klinik görüşmeler yapılmıştır. Ayrıca, işe alım mülakatlarında psikologlar da değerlendirme ekibine dahil olmuştur.
Psikologlarımız sadece çocuk ve kuruluş personeliyle ilgili çalışmalarla sınırlı kalmayıp Sosyal Servis ekibine de katılarak, kuruluştaki çocukların aileleriyle ve diğer kurumlarla olan ilişkilerinde de aktif rol oynamışlardır. Böylelikle, çocuklar kuruluş dışında da takip edilmektedir. Ailelerle kuruluş içinde ve ayrıca ev ziyaretleri yapılarak görüşülmekte, aile üyeleriyle çocuk arasındaki ilişki düzenlenmektedir. Bunların yanı sıra, projemiz kapsamında, çocukların evlatlık verilme sürecine yine ruhsal alanın dahil edilerek, ailelerin değerlendirilmesi, ebeveyn-çocuk ilişkisinin düzenlenmesi ve takibinin yapılması sağlanmıştır.
Kurum çocuklarının tüm dünyada olduğu gibi ülkemizdeki akademik sistemde de bazı zorluklarla karşılaştıklarını görerek, projemize eğitim çalışmalarını dahil ettik. Projemiz kapsamında çocukların öznelliklerini de gözeten bir eğitim sistemi kurarak, çocukların en çok zorlandıkları branşlardan öğretmenlerle birlikte ve eğitim sorumlusu olan bir psikolog takibinde, çocuklara akademik destek sunulmaktadır.
Koruyucu Ruh Sağlığı projesinin yanı sıra, Açık Kapı Sosyal Sorumluluk Derneği’nin destek verdiği ‘Aileye Geri Döndürme’ Projesi kapsamında, ailelerinden sadece maddi imkansızlıklar nedeniyle ayrılmak durumunda kalan çocukların aileleriyle birlikte büyümelerini sağlamak adına Açık Kapı çalışanı olan psikologlar tarafından değerlendirme yapılarak aileler tespit edilmiş, aralarından proje için uygun bulunanlar seçilmiştir. Böylece derneğimiz ve kuruluş arasındaki bağlar daha da güçlenmiştir.
Dünden Bugüne.. ve Hedeflerimiz...
Beş senedir süren projemiz kapsamında yukarıda belirtilen hizmetler 0-12 yaş aralığında olan tüm çocuklara sunulmuştur. Projemizin başladığı dönemde krize müdahale gerektiren durumların, psikiyatrik tedavide olan çocukların ve kurumdan kaçma girişimlerinin sayısı oldukça yüksek iken, zaman içinde bunların ciddi oranda düşmesi projemizin sağladığı yararların en somut örnekleridir. Yaptığımız tüm çalışmaları özetlemek gerekirse; kurumda bakılan çocuklarımızın ruhsal dünyalarında, anne-çocuk ilişkisinde kaybettikleri öznelliğin yerine koyulmasını ve çocukların nesne değil özne olarak değerlendirilmelerini sağlıyoruz, aynı zamanda sadece çocukların değil kuruluşun da ruhsal yükünü anlamlandırarak dönüştürmeye çalışıyoruz.
Projemizin geldiği nokta bizi heyecanlandırıyor! Geleceğe yönelik büyük hedeflerimiz, umutlarımız var.
Bahçelievler Çocuk Yuvası’nda devam etmekte olan projemizin, genişletilerek tüm SHÇEK kuruluşlarına entegre edilmesi bunlardan biri..
Aileye Geri Döndürme Projesi gibi, başka ortak projeler üreterek, bağları güçlendirmek, bu büyük yükü birlikte taşımak istiyoruz.
Sadece çocuk yuvalarında değil, toplumun her katmanında Koruyucu Ruh Sağlığı uygulamalarının yer bulmasını arzuluyoruz.
Sivil Toplum Kuruluşu olarak, maddi desteğin yanı sıra, proje kapsamındaki ekip toplantılarına düzenli aralıklarla katılarak sürece dahil olduk, yaşanan sıkıntıları, duygusal yükü kendi ruhumuzda hissettik. Açık Kapı Sosyal Sorumluluk Derneği’nin SHÇEK ile birlikte yürüttüğü Koruyucu Ruh Sağlığı Projesi’nin, devlet ve STK’ların işbirliği içinde ne kadar verimli ve anlamlı bir çalışma yapabildiğini göstermek adına, alandaki en iyi örneklerden biri olduğuna inanıyoruz.
Desteklemeniz dileğiyle...
AÇIK KAPI
Dr. Saltuk Dönmez'in Koruyucu Ruh Sağlığı Programını Değerlendirmesi
Koruyucu Ruh Sağlığı çalışması neyi amaçladı neler kazandırdı?
Koruyucu Ruh Sağlığı projesinin amacı, çocukların ruhsal ihtiyaçlarını tespit etmek, ruhsal profilleri ortaya koymak ve buradan ortaya çıkan sonuçlara yönelik ileriye dönük adımlar atmaktı. Temelde bunun önemli bir kesimini gerçekleştirebildiğimizi düsünüyoruz. Ancak bu, devam eden bir süreçdir sonu olan değil.
Neler yaptık?
Öncelikle kuruluş içinde bir ruhsal alan tarifi yaptık. Bu ne demek; eğitim, kurallar ve olması gerekenler ile örtülü bir yaşam tarifinin yanına, duyguları, bireysel farklılıkları ve özel yaşantıları ekleyebildik.
İşe duygular, bireysel farklılıklar girince doğal olarak çalışmanın başlarında daha çok kriz yönetimi ile uğraştık. Her hafta değişik şiddetlerde ortaya çıkan krizleri kontrol altına almaya ama daha önemlisi anlamaya çalıştık. Bu sayede kuruluş zaman içinde daha stabil bir hale geldi.
Yaşanan kriz sayılarında belirgin azalma oldu. Böylece bir sonraki adıma geçtik. Kısacası kuruluş kaotik, parçalı, kanayan bir ruh halinden bir bütün haline geldi. Kuruluşun hem duygusal yükünü aldık hem de düşünsel bir çerçeve oluşturduk ki buna da ruhsallık dedik.
Tüm bunların sonucu olarak kriz yaşayan çocuk sayısı azaldı. Kaotik bir sekilde olan Eğitim çalışmaları düzene girdi. Çocuklar 12 ayrı okula giderken 5 okula toplandılar. Bütün psikologlar çocukların eğitim durumları ile birebir ilgilendikleri için okulda yaşanan krizler çok azaldı. (Okuldan kaçmaları, velilerin çocukları göndermek için imza toplamaları vs...) Çocukların kuruluş dışı sosyal uyumlarını arttırdı.
Sözde ders çalışma saatleri olan etütler çocukların sessiz vakit geçirmeleri için kontrol altında tutuldukları zaman dilimleri olmaktan çıktı. Her çocuğa özgü akademik alan yaratıldı. Her çocuğun mevcut zihinsel alt yapısı belirlenerek ona özgü çalışma modelleri geliştirildi. Özetle her çocuğun zorla ders çalışmak için oturtulması yerine ona en uygun şey neyse onun yapılması sağlandı.
Ders başarılarının daha arttığını zannetmiyorum çünkü genelde gözden çıkarılmış oldukları için sınıf geçirtilen çocuklardı kurum çocukları. Şimdi ise çok daha gerçekçi bir noktadayız. Sınır veya hafif geri zekalı bir çocuk alması gereken notu alıyor biz de ne yapmamız gerektiğini biliyoruz.
Haftalık vizitler ile çocukların psikiyatrik tedavilerini takibe alarak gereksiz birçok ilacı sonlandırdık. 2006 yılında 56 olan psikiyatrik ilaç kullanan çocuk sayısı bu gün (2010) 14'e indi.
Çocukların yanı sıra personelde tepeden tırnağa bir değişim oldu. Öncelikle çalışan personelin ruhsal profilini ortaya çıkardık. İşe alımlarda ve görevlendirmelerde bu değerlendirmeleri rutin hale getirdik. Böylece personel kalitesi arttı ve özellikle ruhsal olarak zorlanabilecek personel baştan kuruluşa alınmadı. (Hem çocuklar hem de personel için travmatik olabilecek durumların bu şekilde önünün kesilebilmiş olmasının krizlerin azalmasında etkili olduğunu düşünüyorum.) Bu konuda daha yapılacak çok şeyler var ama en azından altyapısı daha sağlam bir kadro görev yapıyor. Ayrıca bu kadrolar sürekli eğitimlere tabi tutuluyorlar. Bu eğitimlerin ruhsal alanla ilgili kısmını biz organize ediyoruz: ruhsal gelişim, bağlanma vs...
Sorunların çözümünde ilişkileri ve oyunu kullanabilmeyi olağan hale getirdiğimiz için hem personel ile çocuklar arasında hem de her grubun kendi aralarındaki ilişkilerinde oldukça ilerlemeler kaydedildi. Dedikodu, suçlama, savunucu tutumlar, dışlamalar gibi patolojik mekanizmalar halen kullanılmakta ise de daha az yaygın olduğunu düşünüyorum.
Halen kuruluştan ayrılmaların ardından yas tutamıyoruz ama en azından rutin olarak transfer edilecek çocuklar için veda partileri düzenlenebilmesini sağladık.
Gönüllü ziyaretleri kontrol altına alındı. Gönüllü ziyaretlerini sıfırlayamasak bile en az temas edilecek hale getirdik.. (her gün her yaşa olan ziyaret haftada bir gün 15dk ve sadece bir grup ile sınırlandırıldı. Çiçek olup seyirlik olarak sergilenen çocuklardan oyun oynaya bilen, bacağa yapışıp bir şeyler isteyen çocuktan istediğinde istediği kişiyle ilişki kuran çocuğa doğru bir dönüşüm sağladık.
Bir sonraki adımımız bakıma bırakılmış ruhsal olarak ağır hasarlı çocukların rehabilitasyonu.
Tüm bunların gerçekleştirilebilmesinde kuruluşta çalışanların taşıdığı niyetin rol aldığını bilmek gerek. Biz bu çalışma ile o niyeti açığa çıkarmaya ve onun olumlu ilişkilere ve düşüncelere dönüşmesine yardımcı oluyoruz. Geri kalanında çocuklar ve çalışanlar bir yolunu buluyorlar. Herkes geçmişten getirdikleri travmatik yükün gölgesinde biraz daha 'canlı' olarak yaşamaya devam ediyor.
Neticede herkes bir şekilde yaşamaya çalışıyor.